|
|
 |
Teröriste Mevlana muamelesi
D3j tarih 26.10.2009, 20:57 (UTC) | | |
PKK konvoyunun Habur’dan Diyarbakır’a gidişi sırasında, askerlerin kışlasına, polislerin ise karakollarına çekildiği gözlendi. Yol güzergâhında hiçbir güvenlik önleminin alınmaması dikkati çekti. Cizre’nin girişindeki güvenlik kontrol noktasının da kaldırıldığı görüldü.
Bir okurumuz “Tayyip Erdoğan, geçen yıl ‘sınır ötesi operasyon yapılsın’ diyenlere ‘önce içerdeki teröristleri temizleyelim sınır ötesine sonra bakarız’ diyordu şimdi içeriyi terörist dolduruyorlar” hatırlatmasında bulunuyor.
Özlem Sibel Oflaz ise Genelkurmay Başkanlığı’na da gönderdiği mektubunda “Bundan sonra analar ‘Vatan sağolsun’ diyebilecek mi? Hangi Vatan? Madem bu günlere gelinecekti o zaman askerlerimizi neden ve kim kurban etti? Bu ihanet çetesine nasıl boyun eğildi? Sizlerden tek ricam sakın Cumhuriyet Bayramı’nda kutlama mesajı yayınlamayın, kutlanacak ne kaldı? ” diye soruyor.
Türkiye’nin öfkesi büyüyor.
| | | |
|
PKK TERÖR İKTİDAR MUHALEFET ÇEMBERİ
D3j tarih 24.10.2009, 20:03 (UTC) | | | Son zamanlarda gerek Devlet'in zirvesinde,gerek basındfa ve gerekse muhalefettekiler;PKK;Ermeni Yakınlaşması,Kıbrıs Meseleleri vb.Milli hassasiyetlerı içinde barındıran meseleler gelinen noktada geçmişten gelenle taban tabana zıt bir netice oluşmuştur.
1984 yılından bu güne kadar rakamsal bilgileri bile kesin bilinmemekle birlikte otuzbini aşkın olduğu telafuz edilmektedir.Polis,asker ve vatandaş öldürülüyor,şehit ve gaziler savaşan bir ülke gibi sayılara varmaktadır.
İktidardakiler dünden bu güne gelen Milli Hassasiyetler bu gün yerine çok daha başka istikamette devam etmektedir.Hükümetin yaptıklarına Muhalefetin ''siyaset muhalefeti''yapılmaktadır.Ana muhalefet partisi günü kurtaran basit muhalefet sözcüklerle sürece ivme katmaktadır.Milliyetçi Muhalefet(!) terör örgütü elebaşısını ebedi korumaya almaları yetmemiş gibi şimdide oylarını koruma telaşında ama sürece asla müdahale edecek bir fikir ve gayreti de yoktur.
Sözüm ona siyaset ve sosyal bilimciler ise çok harıka işler yapılıyormuş gibi beyanatlar,ropörtajlar ve hatta açık oturumlarla sürece hizmet etmekte kusursuz bir şekilde devam etmektedirler.
Şimdi soruyorum; savaş varsa ne bu terane,savaş yoksa ne bu çatışmalar? Ve yine soruyorum Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarını oluşturan,kuruluşunda tuğlası çimentosu olan Misaki Milli idraki daha yüz yılını doldurmadan kaldığı yerden Sevr dayatmasının garantörlüğünde hortlanmakla ve kazanımların aslında ne olduğu tam olarak da bilinmemyen bir netice ile karşı karşıya geldiğimiz andır.
Dünya ile barışık ama kendi Milleti ile de bir bütün olmaktan başka yol,Ulusal Çizgi olamaz.Olsa bu çizgi başkalarının 1830 lu yıllarda çizmeye başladığı çizgidir.
Amaç barışa engel olmak değildir,ama ihanetin sonu alkış olacak kadar küçülmedik.
Millet olmadan Devlet olunamayacak hakikatını tarih boyunca yaşadık ve tecrübe ettik,ama
Devletsiz de hiç kalmadık şükür,Vatan Sağolsun,Millet Varolsun !
| | | |
|
ŞEHİT AİLELERİNİN TEPKİSİ BÜYÜYOR
D3j tarih 24.10.2009, 19:26 (UTC) | | | Şehit aileleri, yaşananlara tepkili
Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, terör örgütü PKK üyelerinin teslim olma sürecinde yaşananlara tepki gösterdi.
Ankara'da basın toplantısı düzenleyen Köse, teröristlerin 'adeta devlet töreni ile karşılandığını' öne sürdü ve şehitlerin kemiklerinin sızladığını ifade etti. Köse, söz konusu karşılama hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da belirtti. Kayseri, Antalya, Kütahya ve Adana'da da şehit ailelerinin basın açıklamaları vardı. Kayseri'de kendilerine "Türk Milli Güçler Birliği'' adı veren bir grup sivil toplum örgütü temsilcisi ve bazı gaziler ile şehit aileleri, valiliğe geldi. Tekerlekli sandalyesiyle grupta bulunan gazi Mete Kurt, kendisine verilen devlet övünç madalyasını Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmek üzere Vali Mevlüt Bilici'ye iade etmek istediğini söyledi.
| | | |
|
|
|
 |
|
|
|
|
